Historique

eşiğinde olmak

Sens de "eşiğinde olmak" dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 7 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	eşiğinde olmak	be on the verge of something v.
2	General	eşiğinde olmak	verge (on) v.
3	General	eşiğinde olmak	be on the brink of something v.
Idioms
4	Idioms	eşiğinde olmak	be on the fringe v.
5	Idioms	eşiğinde olmak	be on the threshold v.
6	Idioms	eşiğinde olmak	be on the ragged edge [us] v.
7	Idioms	eşiğinde olmak	teeter on the brink v.

Sens de "eşiğinde olmak" avec d'autres termes dans le Dictionnaire Anglais-Turc : 25 résultat(s)

	Catégorie	Turc	Anglais
General
1	General	savaşın eşiğinde olmak	be on the brink of war v.
2	General	başarısızlığın eşiğinde olmak	tick over v.
Phrasals
3	Phrasals	bir şeyin eşiğinde olmak	verge upon something v.
4	Phrasals	bir şeyin eşiğinde olmak	verge on something v.
Idioms
5	Idioms	-nın eşiğinde olmak	exist on borrowed time v.
6	Idioms	ölümün eşiğinde olmak	be at the death's door v.
7	Idioms	ölümün eşiğinde olmak	lie at death's door v.
8	Idioms	uçurumun eşiğinde olmak	be on the brink of the abyss v.
9	Idioms	işini kaybetmenin eşiğinde olmak	be for the chop v.
10	Idioms	(proje, plan) iptal edilmenin eşiğinde olmak	be for the chop v.
11	Idioms	ölümün eşiğinde/pençesinde olmak	be knocking on heaven's door v.
12	Idioms	ölümün eşiğinde olmak	be on the danger list v.
13	Idioms	(bir şey yapmanın) eşiğinde olmak	be on the brink of (doing something) v.
14	Idioms	(bir şeyin) eşiğinde olmak	be on the edge of (something) v.
15	Idioms	bir şeyin eşiğinde olmak	be on the threshold of something v.
16	Idioms	ölümün eşiğinde olmak	be on the danger list v.
17	Idioms	(bir şeyin) eşiğinde olmak/eşiğine gelmek	be staring (something) in the face v.
18	Idioms	bir şeyin eşiğinde olmak/eşiğine gelmek	be staring something in the face v.
19	Idioms	yenilmenin, ölümün, mahvolmanın eşiğinde olmak	be staring something in the face v.
20	Idioms	bir şeyin/bir şeyi yapmanın eşiğinde olmak	be within a whisker of something/of doing something v.
21	Idioms	(tehlikeli/zor bir durumun) eşiğinde olmak	teeter on the brink (or edge) v.
22	Idioms	(bir şeyin) eşiğinde olmak	teeter on the brink of (something) v.
23	Idioms	(bir şeyin) eşiğinde olmak	teeter on the edge of (something) v.
Trade/Economic
24	Trade/Economic	iflasın eşiğinde olmak	be on the brink of bankruptcy v.
25	Trade/Economic	iflasın eşiğinde olmak	be on the verge of bankruptcy v.